11 Temmuz 2016

Peleş Castle & Pelişor Castle - Sinaia / ROMANYA

0 yorum
Peleş Castle & Pelişor Castle
Sinaia / ROMANYA


İnternetten tesadüfen gördüğüm bir yer…”Mutlaka gidip görmeliyim” dedim. Gitmeden araştırma yaptım: Peleş kalesi 1873-1883 yılları arasında Romanya Kralı Carol I. için yaptırılmıştır. Kalenin yapımı için Viyanalı mimar Carl Wihelm Christian von Dodener görevlendirilmiştir, fakat 1876 yılında mimarın asistanı Johannes Schults görevi devralınca, kalenin olması gereken esas planı da değişmiştir. Yapımında 400 usta kullanılmıştır. Maalesef Kral Carol I. Son halini göremeden, tamamlanmasına birkaç ay kala 1914 yılında vefat etmiştir. Kral Peleş kalesini yazlık karargahı olarak kullanmıştır.


Kaleye giden orman patikası var. Patikanın başında otopark var. Fazla değil, 5 Leyi almışlardı bizden otopark parası. Orman patikasında kenarlarda seyar satıcılar var. Hediyelik satılıyor. Fiyatlar gayet uygun geldi bana. Hatıra olarak magnet aldık. 5 Leyi. İlerledikçe aramızda konuşup espriler yapıyorduk ki…. Bir anda karşımızda kale belirdi. O anki duygularımı…hislerimi anlatamam. Muhteşem bir yapı. Bir anda kendimi o krallık dönemlerdeki masallarda hissettim. Nefesim kesildi. Aklımdan “Ne hayat yaşanmıştır burada” diye geçti. Kalenin etrafında 7 tane teras var. Birkaçının önünde zincirler vardı. Ziyaretçiler dolaşamıyor ama dolaşa bilinen bölümler de zaten yeterlidir. 






Kalenin 100 mt ilerisinde Pelişör Kalesi bulunmaktadır. Kale için de Kral Carol I.’nin yeğeni ve bir sonraki kral Ferdinand ve eşi Marie için konut olarak inşaa edildiğini okudum.





Çavuşesku döneminde sıkı yönetim tarafından el konulan Peleş Kalesi ve Pelişör Kalesi 2006 yılında Romanya Kraliyet Ailesi’ne geri verilmiştir.

Sinaia / ROMANYA

0 yorum
Sinaia / ROMANYA




Sinaia Romanya Krallığının eski başkentidir. Yaz kış turisti eksik olmamaktadır. Mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yerdir. Ufak bir yer, fakat muhteşem manzarası ve tarihi yapılarıyla sizi büyüleye biliyor. Dağların içinde… gözünüz gönlünüz açılıp insana muhteşem hisler yaşata biliyor.



İnsanları inanılmaz derecede nazik ve misafirperverdir. Yaya geçidinden karşıya geçeceksiniz…. Ayağınız daha yaya yoluna değdiği anda gelen araç durur ve geçmenizi bekler.Gerçi biliyordum Avrupada bu şekilde oluğunu, ama yine de çok enteresan geldi. Kendimi çok önemli hissettim. Maalesef ülkemizde yaya yolunda öncelik yayada olsa bile, sürücüler kolayını bulsa insanın üzerinden geçecekler. Çooook yol kat etmemiz lazım bu konuda.




Jad Sticks adında bir kafe-restoran’a oturduk. Wi-Fi şifresi mekanın ismi ile aynı’dır. Bunu yazıyorum, eğer oraya oturmadan internet’e ihtiyacı olan varsa, mekanın kenarından bir yerden kullana bilir. Mağlüm, gezerken her kuruşun hesabı yapılır. Garson kız geldi, biz kalabalık … espiriler … gülüşler…. eğlenceliydi. Americano ve tiramisu siparişi verdik. Americano zaten büyük bardakta geliyor, ama tiramisu’yu hiç tahmin etmezdim büyük olacak diye. Türkiyedeki tiramisu porsiyonlarıyla kesinlikle kıyaslanamaz. Bir tane yetip artıyor. Hesabı ödemek için kredi kartı geçerlidir, fakat bizde Romen Leyi’si vardı. O yüzden nakit ödedik. 




Gerçekten görülmeye değer bir yer. Gezilecek çok yerleri var.
 

My Trip Stories Copyright © Design by nesrin013 Blogger Template