8 Kasım 2016

Razgrad / BULGARİSTAN

Razgrad / BULGARİSTAN



Doğup büyüdüğüm şehir… deliormanın başkenti kabul edilir. Küçük bir şehir olmasına rağmen, tarihi eski taş çağına dayanmaktadır. Bu yüzden şehrin çeşitli yerlerinde çeşitli heykeller ve taş kalıntıları dekora amaçlı kullanılmaktadır. 





Yıllar boyu şehrin ismi birçok kez değişmiştir: Hezergrad, Herazgrad, Hasgrad, Çetehezar… taa ki Razgrad olana dek. Halk’ın 2/3 müslüman’dır. Küçük bir kısmı Müslümanlığı sonradan kabul etmiştir, fakat Müslüman halkın çoğunluğu Anadolu Karaman beyliğinden göç eden Türklerden oluşur. Bu topraklara Kırım’dan göç eden tatarlar da vardır. Halk genelde iyi ilişkiler içerisinde yaşar. 



Şehirde Osmanlı izleri çok net görülmektedir. İbrahim Paşa Camii en bilinenidir. Balkanlarda Osmanlılar'a ait ayakta kalmış en büyük sanat eseridir. UNESCO kataloğunda yer alan cami, Balkanlar'daki üçüncü en büyük camidir. Bulgaristan’da Şumen’deki cami’den sonra büyüklük açısından da ikinci camidir. 



1530 – 1535 yıllarında ünlü sadrazam İbrahim Paşa tarafından yapımı başlatılıyor. Ünlü Sadrazamın 1536 yılda ölümünden sonra, yapımı durduruluyor. Ancak 1616 yılında Mahmut Paşa tarafından cami’nin yapımı tamamlanıyor. Ünlü gezgin Evliya Çelebi cami’yi ziyareti sırasında “Bu cami o kadar muhteşem ki, Rumeli’de eşi benzeri yok” diye yazıyor. 1967 yılından beri “İbrahim Paşa” camisi ulusal öneme sahip ve mimari değeri olan kültür anıtı olarak ilan edilmiştir. İçinde orijinal zengin duvar yazıları hâlâ mevcuttur. Şu anda cami ziyaretçi ve ibadet için kapalıdır ve 30 yıldır yenileme yapılmamıştır. 


Bir efsaneye göre, İbrahim Paşa bu güzellikteki bir başka cami’nin yapılmaması için, Bulgar ustaları öldürtmek istemiş. Bunu duyan ustalar kendilerine tahtadan kanat yapmışlar ve Balkanlara doğru uçmuşlar. Ama baltaları da kendilerine bağladıkları için, yerlere çakılıp ölmüşler. 



Şehir ufak olmasına rağmen gidilecek yerleri vardır. Özellikle ağustos ay’ı Pchelina bölgesinde motor şenliği düzenlenmektedir. Ülkeden ve yurt dışından birçok motor severi buluşturmaktadır. Birkaç gece çadırlar kurulup, müzikler, şenlikler eşliğinde eğlenceler düzenlenir. 



Pchelina doğasıyla, manzarasıyla, sessizliği ile dinlenmek için çok iyidir. Eskiden çok daha fazla gidilecek yer varmış, fakat yıllardır devletin olduğu ekonomik zayıflıktan dolayı bir çok yer bakımsız kalmıştır. Yine de yürüyüş yapıla bilecek yerdir. 




Ağustos gidemezseniz üzülmeyin. Yılın her zamanı şehrin merkezinde dolaşıp, herhangi bir kafede kahvenizi yudumlayıp, eşsiz ve dinlendirici sessizliğe kendinizi vere bilirsiniz. Wi-fi kafelerde bedava'dır. 

 



Yaz günleri gidip havuz keyfi yapmak isteyenler, Kovanluka, Mimoza ve Putkonsul gide bilirler. Her üçü de mekan ve hizmet olarak müşterilerini memnun etmekte oldukça iyiler. 

 
 

Akşam yemekleri veya otorup bir şeyler içmek isteyenler şehir parkı “Gradski Park”ı tercih ede bilirler. İnanılmaz sessizdir. Birkaç tane kafe restoran vardır. Fiyatlar çok uygun. Park’ın içinde hayvanat bahçesi var ve genelde hep ziyaret edilir. Ücretsizdir. 

 
 

Park’ın hemen yanında şehir hastanesi bulunmaktadır. Yer olarak çok iyi bir yer. Hastalar bol oksijenli bir yerde tedavi olmaktalar. İnanılmaz zekice yapılmış bir şey bence. Maalesef yine şu ekonomik sıkıntılar… Hastanede her şey çok eski. Çok üzücü bir durum. 


Yaz’ın başka güzel, kış’ın başka güzel olur Razgrad. Kış’ın şehrin bahçelerinde çeşitli ışıklandırmalar ve süslemeler yapılır. Çocuklar tarafından oldukça ilgi görür bu süslemeler.




Neredeyse her yıl gidiyorum Razgrad’a…. Doğduğum yer olduğu için midir bilemiyorum, fakat her seferinde aynı yerlere de gitsem, aynı şeyleri de yapsam, sıkılmıyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

My Trip Stories Copyright © Design by nesrin013 Blogger Template