Verona / İTALYA

Verona / İTALYA

Tur'umuzun 3'ncü günün ikinci durağı...

Verona hakkında gitmeden önce güzel şehir diye okumuştum. Gerçekten de çok güzel şehirmiş. 

Venedik'te çok yorulduğumuz için, Verona'ya gelince ilk önce otelimize yerleştik. Şehir merkezinden biraz uzak kalıyor... Dossobuono... Araba olduğu için şehirden uzak olması bizim için sorun olmadı. Hotel'den çok memnun kaldık. İtalyan ruhunu tam anlamıyla yansıtıyordu. Hotelde biraz dinlendikten sonra, Verona'yı gezmeye çıktık. Burada yaptığımız hata... kısa zamana çok şey sığdırmaya çalışmış olduğumuzu anladık. Venedik'ten yorgunluğumuzu atamadan, Verona'yı da geze bileceğimizi düşünmüş olmam hataymış. Yine de azıcık azıcık gezmiş olmamız bizi tatmin etmeye yetti.

Venedikle kıyaslama yapmam gerekirse, Verona çok daha güzel şehir. Yollar taş ile döşenmiş. Fakat taşlar muhtemelen çok turist geldiğinden dolayı, çok aşınıp parlamışlardı. Yani yürürken yanlış ayakkabı giyen olursa, kayıp düşmemesi neredeyse imkansız. 

Juliet'in evine kadar gittik. Kapalıydı. Buna rağmen turistler kapıların önünde fotoğraf çektirmekten kendilerini alıkoyamıyorlardı. Oraya kadar gitmişken azıcık şöyle ucundan bahçeye bakmadan olur mu hiç? Kalabalığın arasından sıvışarak ben de bahçeye bakıp bir kaç fotoğraf çeke bildim.

İlginç bir olay ise... Ülker'in fotoğrafını tam çekiyordum ki, adamın biri yanından geçerken usulca arkasına durup tavşan kulağı yaptı. Başta şaşırdım, ama insanları eğlenceli geldi gözüme.

Yorgun bir gün sonrası otelimize döndük. Arka tarafında masa ve sandalyeler var. Çok güzel görünüyordu. Kartpostaldan fırlamış gibi. Fotoğrafını çekecektim, geç oldu diye ertesi gün'e bıraktım ve malesef ertesi sabah aceleyle çıkarken fotoğraf çekmeyi unuttum. O kartpostal gibi mekanda oturup kahve içerken bir rus aileyle tanıştık. Onlar İtalya'ya gelip araba kiralamışlar, o şekilde gezmişler. Yani gezip görecem derse insan, bir yolunu buluyor.